Suudi Arabistan'da bir kadin kocasina kahve yapmazsa bu bosanma nedenidir.
Tarihi film Ben Hur'da çekim ekibinin fark etmedigi kirmizi bir otomobil görünür.
Bir fare bir deveye oranla daha uzun süre susuzluga dayanabilir.
Insan midesi 2 haftada bir iç zarini yenilemek zorundadir;aksi halde kendi kendini sindirir.
Bir bardak taze sampanyanin içine bir kuru üzüm atarsaniz,üzüm asansör gibi bardagin altindan üstüne üstünden altina sürekli dolasir.
Ketçap 1830'lu yillarda ilaç olarak satilirdi
Eger agzimiza attigimiz bir seye tükürügümüz degmese, onun tadini anlayamayiz.
Erkek peygamber devesi, disisinin kokusunu 7 mil öteden duyabilir.
George Washington evinin bahçesinde marijuana yetistirirdi.
Zürafa kulagini 53 santim uzunlugundaki dili ile temizler.
Lübnan'da disi bir hayvanla cinsel iliskiye girmek serbesttir, ama erkek hayvanla yasaktir.
Her insanin dilinin izi de parmak izi gibi farklidir.
Einstein 9 yasina kadar düzgün konusamamistir. Ailesi onun özürlü oldugunu düsünmüstür.
Kagit para sanildigi gibi kagittan degil pamuktan yapilir.
1950'den önce kenevir, agaç kabugu ve marijuana yapragi kullanilarak yapilirdi.
Çikolatanin köpekleri öldürdügü dogrudur. Onlarin kalbine ve sinir sistemine zarar verir. Yarim kilo kadar çikolata küçük bir köpegi öldürebilir.
Birçok ruj çesidi balik pulu içerir.
Katil balinalar köpekbaliklarinin midesine alttan torpil gibi vurarak onlari öldürür.
Donald Duck çizgi filmleri Finlandiya'da yasaklanmistir.Nedeni kahramanlarin don giymemesidir.
Bir köpekbaligi 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kani hissedebilir
Vücudumuzda bulunan yagla 7 iri sabun kalibi yapabiliriz.
O kadar çok karbon tasiriz ki bunlari bîr araya toplayip kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kursun kalem yapabiliriz.2200 kibrite yetecek kadar fosforumuz, 250 gramdan fazla sürfürümüz, bir kasik dolusu muz magnezyummus, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardir.
Vücudumuzda 25 milyar oksijen alici kirmizi kan yuvarlaklari bulunmaktadir. Bunlari bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alani kaplar.
Bebekken 270'den fazla kemigimiz varken, büyüdükçe bunlarin bazisi birbiriyle kaynasarak sonunda sadece 206 kemikle kaliriz.
Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atisa göre, 70 yasindaki insanin kalbi 2500 milyon kere atmis ve bu süre içindede 167561600000 kilo kan, damarlarimiza pompalamistir
Normal bir vücut isisi ile, insanin dayanabilecegi en sicak suyun isisi 110°Cdir.
Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik, 25 Wattlik bir lambayi dakikalarca yakabilir.
Esmerlerde 120 bin, sarisinlarda ise 140 bin adet saç teli vardir. Her geçen gün basimizdan 25.000 arasinda saç teli kopar ve yerine yine ayni sayida yenileri çikar.
Tek bir dakika içerisinde 1025 cm küplük havayi içimize çeker, 4 kilograma yakin kani vücudumuz içinde devrederiz.
Yapilan arastirmalara göre 6 dakika su altinda kalabilir, 20 dakika nefesimizi tutabilir, sifirin altinda 103 derecelik bir soguga karsi koyabiliriz. 30 gün aç 110 saat da uykusuzluga dayanabiliriz.
Tirnaklarimiz bir yilda 3,75 metre kadar uzar.
Insan dogduktan bir kaç gün sonraya kadar, hiç birsey duymayacak kadar sagirdir.
Kendi dirsegini yalamanin imkansiz oldugunu
Ördegin vakvaklamasinin yanki yaratmadigini ve bunu kimsenin açiklayamadigini
Dünyadaki fotokopi makinelerinde meydana gelen arizalarin # ünün, makinenin üstüne oturup kendi popolarinin fotokopisini çekmek isteyen insanlar sayesinde meydana geldigini
Yasamin boyunca uyku sirasinda yaklasik 70 böcek ve 10 örümcek yiyecegini
Idrarin zifiri karanlikta parladigini
Eger çok siddetli hapsirirsan, kaburgalarindan birini kirabilecegini
Hapsirmayi engellemeye calisirsan, basindaki veya boynundaki damarlardan birinin yirtilabilecegini ve ölebilecegini
Hapsirdigin sirada gözlerini açik tutmaya çalisirsan, yerlerinden firlayabileceklerini
Domuzlarin vücut yapilarindan dolayi hiçbir zaman baslarini yukari kaldirip gökyüzüne bakamadiklarini
Dünya nüfusunun P sinin hiç telefonla konusmadigini
Farelerin ve atlarin kusamadiklarini
1 saat süreyle kulaklikla birsey dinlemenin kulaktaki bakteri sayisini p0 arttirdigini
Çakmagin kibritten önce bulundugunu
Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz oldugunu
Bu yaziyi okuyan insanlarin u inden fazlasinin, dirseklerini yalamaya çalisacaklarini
Nene Hatun Kimdir ?
"93 Harbi" adiyla bilinen Türk-Rus savasi günlerinde, 1877 yilinin 7 Kasim gecesi, kalabalik bir ermeni çetesi Erzurum'un Aziziye Tabyalari'na gizlice girerek uyumakta olan Türk askerlerini kahpece katletmis, hemen ardindan da Rus ordusu Aziziye'yi isgal etmisti.
Aci haber Erzurum'a tez ulasti. Camii minarelerinden yankilanan "Moskof Aziziye'ye girdi" sesleriyle birlikte harekete geçen Erzurum Türkleri kadin erkek, genç yasli, çoluk çocuk demeden vatan topragini korumak için Aziziye'ye dogru sel gibi akmaya basladilar. Silahi olan silahini kapmisti, olmayan da eline ne geçtiyse...
1857 yilinda Erzurum'un Pasinler Ilçesi'ne bagli Çeperli Köyü'nde dünyaya gelen Nene Hatun henüz 15 gündür Erzurum sehir merkezinde bulunmaktaydi. Sokaktaki gürültüler üzerine uyandiklarinda kocasi odunluktaki baltayi kapmis ve eger Erzurum isgal edilecek olursa, esir düsmektense kundaktaki bebegini ve kendisini öldürmesini Nene Hatun'a vasiyet ederek disari firlamisti.
Tüm Erzurum düsmana karsi tek yürek, tek bilek halinde sahlanmisken, Nene Hatun durur mu? Kundaktaki birkaç aylik bebegine sarilip öptükten sonra, belki de bir daha göremeyecegi yavrusunu evde tek basina birakarak mutfaktaki satiri alip, tabyalara dogru olanca gücüyle kosan kalabaliga katildi ve Mecidiye'yi asip Aziziye'ye vardiginda, düsmanin kulaklari sagir eden tüfek atesleri altinda yaralanana, ölene bakmadan ileri atilarak satiriyla önüne çikan her Rus'u devirmeye basladi.
93 Harbi'nin komutani Gazi Muhtar Ahmet Pasa da olayi haber almis ve askerlerini Moskof üzerine göndermisti. Erzurumlular bir koldan, Ahmet Pasa'nin askerleri diger koldan çarpisarak o gün orada bir destan yazdilar. Gün isidiginda tek bir köpek sag kalmamis, vatan topragi kurtulmustu.
Mutluydu Nene Hatun... Süngü darbeleriyle parçalanmadik yeri kalmamasina ve yani basinda savasan 16 yasindaki kardesi Hasan'in "Abla aglama, anamiz bizi bugün için dogurmustu. Ben de babam ve dedem gibi sehitlik mertebesine yükselmeyi her zaman istemistim. Moskof'u kovduk ya, gayrisina gam yemem!" diyerek son nefesini vermesine ragmen mutluydu... Çünkü O, "Vatan Sagolsun" inanciyla tüm acilara gögüs germesini bilen asil bir irkin mensubuydu.
Fakat ne yazik ki, yurt ve seref ugruna mücadele eden her Türk evladinin basina gelen, O'nun da basina geldi. Gösterdigi kahramanlikla felaket günlerinin asilmasinda büyük pay sahibi olan Nene Hatun, uzun yillar boyunca unutulmusluga terkedilmis, vefatindan bir yil öncesine kadar kendi haline birakilip, çile ve sefalet dolu bir hayat sürmesi görmezden gelinmistir. 1954 yilina dek sahip çikilmayan Nene Hatun, bu tarihte 3. Ordu Müfettisi Orgeneral Nurettin Baransel Pasa'nin gayretleriyle, aradan yarim asirdan fazla bir zaman geçtikten sonra yeniden hatirlandi ve kaldigi virane evde bir kez daha kesfedilerek kendisine "3. Ordu'nun Nenesi" ünvani verilip, cüzi de olsa maas baglandi. 8 Mayis 1955'te, Nene Hatun geç de olsa "Yilin Annesi" seçilerek ömrünün son deminde mutlu edilmistir. Ancak, geç gelen bu saadet günleri uzun sürmedi ve 22 Mayis 1955'te, 98 yasindayken zatürre hastaligindan vefat etti.